Salı, Ocak 03, 2017

Kafir ve Terörist


Her gün rastlanabiliyor, her gün yüzlerce biçimde yineleniyor, sosyal medyada birileri ya kendini teşhir ediyor ya da birileri tarafından teşhir ediliyorlar.

Medyatik birisi, anladığım kadarıyla, kendi konuşmasını kaydederek, hafif oynayarak, sanki hafif sarhoş, hafif delirerek bir şeyler söylemiş. Biz söylenenlerden hoşlanmayabiliriz. Hemfikir de olabilirdik. Çok da önemli değil aslında. Vara yoğa öfkelenmenin bir manası yok  çünkü. Tartışma derslerimizin bir parçasıdır. Öğrencilere fikirlerini sorarız. Bir üniversitede ne öğretilir, dünyada tek bir gerçek olmadığı... Kendini bir başkasının yerine koyma ve çoğulculuk...Çocuklar, niye parmak kaldırıyorlar?

Bu medyatik kişiliğin söylediklerinde tahrik ve tezyif varsa, kanun ve kitaba göre gereği yapılır. Bakın bu da derslerde anlatılır.

Peki ne oldu? Söz konusu kişi, söyledikleri nedeniyle Kıbrıs'tan Türkiye'ye getirildiğinde havaalanında saldırıya uğradı.

Yazık kere yazık. O insana yazık, bize yazık, aldığımız eğitime yazık, geleneğimize yazık...Gelenek diyorum, sağcıların ağzında biteviye bir gelenek yuvarlanır ya ben onu demiyorum. Biz niye toplantı yaparız, niye birbirimizi dinleriz, niye işin bir başka tarafı var deriz. Konuşarak daha iyi anlamaya çalışıyoruz. Gelenek budur...

Türkiye'ye getirilirken, hangi uçakla nereye kaçta ineceği, nerden geçirileceği sosyal medyada paylaşılıyordu. Bu paylaşımların dahi önlemi alınmadı. Olmuştur, sızdırılmıştır diyelim ama kim sızdırır diye de düşünelim, o bilgiye sahip olan güvenlik güçleri sızdırır, kim sızdıracak...Hadi sızdırıldı, ters köşe yaparsın, havalimanında başka yerden çıkartırsın... Yok, hiç öyle bir şey yapılmadı, adam göz göre göre dövüldü.

Kim suçlu peki? Suçlunun kim olduğuna dayak atanlar karar vermiş, dosyayı kapatmışlar, öyle anlaşılıyor. E o zaman güvenlik ve yargının anlamı ve sorumluluğu nedir? Onların görevi, uçuş bilgilerini sızdırmak, dayakçı ve linçci güruha yol vermek midir? Allah sakladı diyelim, linç kurbanı kişi orada ölseydi ne olacaktı?

Bu dönem, ileride anlatılırken, en çok şu iki kelimeyle hatırlanacak. Muhalifler ve hükumeti eleştirenler, terörist ve kafir olmakla suçlanıyorlar.

Eleştirenler, kafir ya da teröristse eğer, eleştiriye tahammül gösteremeyenler ve onlara karşı duranlar kim? Mümin ve kahramanlar mı?

Yok böyle bir şey.

Bir adam İstanbul'un ortasında, dünya kadar cana kıyıyor, sonra elini kolunu sallaya sallaya ortadan kayboluyor. Sen onu elinden kaçırıyor, sonra bir televizyon karakterini tutup yakalıyor, güruha dövdürtüyorsun. Milletin endişesini, memleketin tedirginliğini azaltıyor mu bu?  Bu öfke gösterileriyle nereye varılacağı sanılıyor ki? İnsanlar sokağa çıkamıyor, turist gelmiyor, yabancılar kaçıyor, dolar almış başını gidiyor, bunlar niye oluyor denmiyor da...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails